Gözlerini Kapattığında

Herkesin; yaşadığımız bu hayatta, ölmeden önce gerçekleştirmek istediği bir hayali mutlaka vardır. Hani o gözlerini her kapattığınıda iç dünyanın sana ısrarla gösterdiği hayaller. Bu yazıyı okuduktan sonra gözlerini kapat, evet gözlerini kapat ve karşında neyi görüyorsan onu gerçekleştirmek için gerçekci bir plan kur. Başkalarına ne kadar saçma gelenbileceği hiç önemli değil. Eğer sana mantıklı be gerçekleştirilebilir geliyorsa, otur ve o hedefine ulaşabilmek için neler yapabilirsin, detaylı bir plan oluştur. Bundan sonraki yaşamında, o planını gerçekleştirmek için yaşa.

Ancak; gözünü kapattığında; hayatınla ilgili bir takıntın/aşamadığın bir sorun geliyorsa. Artık onu çöz. Çöz ki, hayatına devam edebilesin. Yoksa ancak başkalarının senin için; “iyi olacağını” düşündüğü yolda yürümek dışında başka bir şey yapamazsın.

Eğer bunu yapıp yapamayacağını düşünürken; toplumun hakkına ne diyeceğini düşünüyorsan, sana dayatılan değer yargılarıyla karar vermeye çalışıyorsan, otur ve onların bugüne kadar sana ne kattıklarını düşün. Eğer geldiğin yerde memnunsan orada kal. Ancak hiç memnun değilsen, kendinle ilgili neleri değiştirmen gerektiğini bir düşün.

Not : Bu yazı; kendim de dahil olmak üzere, uzun süredir devam eden yolculuğun sonunda, kendisini çıkmaz bir sokağın sonunda bulanlar için yazılmıştır.

Hayattan kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Öylesine

Bazı acılar var ki hayatta, seni hiç terk etmeyecek gibi geliyor insana. Yıllar geçse de kabuk bağlamayacak gibi. Her hatırladığında tekrar acıtacak gibi. Öyle bir duygu ki bu, insanın  korkular yer değiştiriyor adeta. Önceden “yoksa şiir yazamayacak mıyım” korkusu, “yoksa bir şiir mi geliyor” korkusuyla yer değiştiriyor. Bu duygu bir girdap gibi içine çekiyor insanı. Sanki tüm yaşam enerjini alırmışcasına. Keşkelerin, acabalerın, belkilerin olmadığı bir acı bu. Belki de o nedenle; içine o kadar çok işliyor. İstediğin kadar meşguliyet bul kendine, istediğin kadar doldur kafanı. O ne yapıp edip, gösteriyor kendisini. Gösterdiğinde de bir fırtına gibi yıkıp geçiyor seni. Bir girdabın içindesin, sen aynı olayların tekrar tekrar yaşandığını sanıyorsun ama, merkezine çekiyor seni yavaş yavaş, hissettirmeden.

Hayattan kategorisine gönderildi | , ile etiketlendi | Yorum yapın

Yandex giderek Google’a mı benziyor

   İnternet kullanıcıları için olmasa da Web Masterlar için Yandex’in gelişi; güzel bir heyecan ve umut yarattı. Çünkü Google’ın sıralama algoritmalarındaki ani değişiklikler ve acımasızlıklarından web masterlar bıkmış usanmıştı. Yandex’in gelişi ile Google tek eli ortadan kalkacak ve Web Masterlerın çıkarına olan bir rekabet başlayacaktı. Benim gördüğüm kadarıyla bu henüz gerçekleşebilmiş değil. Çünkü Yandex halen tanıtım aşamasında ve ulaşmak istedikleri seviyeye ulaşmaları zor görünüyor. Ancak yılmadan çalışmaya devam ettikleri için uzak bir olasılık değil. Ancak benim düşüncem, Web Masterların Google’a karşı durmaya başlamalarının tek nedeni sıralama algoritmaları değil.

   Arama Motoru denildiğinde aklımıza şöyle bir tanım gelir: Dünya genelindeki siteleri tarayarak; insanların istedikleri verilere ulaşması için aracılık ederek, insanları internet sitelerine yönlendiren siteler (Umarım tanımda bir eksiklik olmamıştır). Arama Motoru denildiğinde de elbette aklımıza ilk olarak Google gelir. Ancak uzun bir zamandır Google sadece “Arama Motoru” hizmeti vermiyor. Başlıca; GMail, Picassa, Blogger, Google Docs, Google+ gibi uzayıp giden bir listeye sahip. Durum böyle olunca bu listenin daha da uzaması Web Masterlar için bir tehlike oluşturmaya başlıyor. “Bir gün bizim işimizi de yapmaya başlarsa?” sorusu sanırım her geçen gün daha da dillenmeye başlıyor. Dolayısıyla Web Masterlar için vazgeçilmez olan Google giderek tehdit oluşturmaya başlıyor. İşte bu nedenle Yandex’i bir çok kişi kurtarıcı olarak görüyordu. Ortaya çıkacak olan rekabetle birlikte Google tekrar bir “Arama Motoru” olacaktı. Ancak Yandex de benzer bir politikayı izlemeye başladığı açıkca görünmeye başladı.

   Yandex’in uzun yıllardır Rusya’da hizmet verdiği ve Google’a hiç aman vermediğini biliyoruz. Ancak bizim için Yandex yeni bir arama motoru. O nedenle Türkiye için başlattıkları hizmetlerden yeni gibi bahsedeceğim. Yandex ismini arama motoru olarak ilk duyduğumda; arama motoru dışında: Panaromik Haritalar, Yandex Mail ve Web Masterler için Metrica hizmeti vardı. Tabi bunlar benim gözüme çarpanlar. Bunun ardından Google’ın hemen ardından da Yandex Disk geldi. Bu hafta içindeyse Tercih rehberi!. Tercih rehberine kadar hepsini kabul edelim ancak tercih rehberi, Yandex’i gözümde Google ile aynı seviyeye getirdi. Yani Yandex de Google gibi Web Masterlar için fayda sağlayan ancak büyük risk oluşturan bir Arama Motoru. Bir gün istediği seviyeye geldiğinde arama motorunu kapatarak, kullanıcıların sadece site içinde dolaşmasını isteme riski olan bir site. Evet belki abartıyorum ama bu hızla giderse bunun gerçekleşmesi imkansız değil.

   İnternet üzerine yazdığım ilk yazımdı. Umarım sıkıcı bir yazı olmamıştır. Acımasız olan, olmayan her yoruma açığım. Okuduğunuz için teşekkürler.

İnternet kategorisine gönderildi | , ile etiketlendi | 1 Yorum

“Nedensiz Sevmek” neydi senden öğrendim.

Nedensiz Sevmek ne kadar garip bir kelime değil mi? İnsan bu hayatta nedensiz yere bir şeyi neden yapar, bu soruda biraz garip sanırım. Sevdadan uyuyamamak nedir sende öğrendim ben. Çocuklukmuydu o günkü duygularım yoksa küçücük yüreğime sığdırmaya çalıştığım kocaman bir sevdaymıyıdı halen düşünürüm. Ama bana çok beden fazla geldiği çok sonraları anlamıştım. Yaşayacağım hayal kırıklığını o gün bilseydi o kadar severmiydim diyorum bazen ama cevap bulamıyorum. Zaten cevap bulamıyorsan doğrusunu yapmışsındır. Seninle ilgili tek bir korkum vardı ama o korku gerçekleştiğinde hiç canım acımadı. Çok şaşarıdım ama iyi ya da kötü hiçbirşey hissetmedim. Zaten o gün hissizleştiğimi fark etmeye başlamıştım, sanırım hayatıma kattığın son şey de bu olmuştu.

Yazılmamış Mektuplar kategorisine gönderildi | , ile etiketlendi | Yorum yapın